Wednesday, July 22, 2020

Alice Falls Down the Rabit Hole!


En son buraya yazmamın üstünden yıllar geçmiş ve şuan gerçekten neden yazmamışım dehlizinde boğulmaya zamanım yok! Kendime kemiksiz bir 10 dakika izin verdim yazmak için, (aman ne büyük lütuf!) onu da söylenerek geçirmeyeyim değil mi? 

Kıssadan hisse bir flash back yapmak isterim doğrusu. Bunca sene boyunca hayatım gerçekten yine bambaşka bir yere gelmiş- hem fiziksel hem duygusal. Pandemi dünyasında yaşıyoruz ve hayatımız zaten tepetaklak. Küçücük bir virüsün bize ettiklerine kocaman kocaman şaşırıyoruz. Bence asıl şaşırmamız gereken, her duruma sağladığımız muhteşem adaptasyon! Bir keresinde kanser hastası olan bir çocuğun herkesin ona çok tuhaf baktığı için maskeyi istemediğini okumuştum. Pandemiden sonra o da artık mutlu diyordu babası. Şuan hikaye bana uydurmuşum gibi geldi ama buradan bağlayacağım konu önemli. Artık sokakta maske takmayana tuhaf tuhaf bakılıyor. Bir kadın, evine gelen arkadaşları için kurallar listesi yolluyormuş: "Efendim tüm süre boyunca maske takılı olacak, tuvalet kullanıldıktan sonra Lysol ile temizlenecek, buzdolabı vs kesinlikle ellenmeyecek" gibi. Böyle hayatların artık yeni normal olduğu günlerde benim yeni aldığım suluboya fırçalarına bakıpta heyecanlanmam ise gerçekten bilimle açıklanamaz! 

Kendime ayırdığım sürenin neredeyse sonuna geliyorum. Ingilizce klavyede Türkçe karakter bulmacası oynarak geçirdiğim sürelerden bir uzatmayı hakettim aslında. Yazmayı özlemişim, bunu okuyan var mı gerçekten bilmiyorum ama burası tam da bunu sorma yeri : 

 - Sen de yazılarımı özlemiş misin:) ?

Sevgiler,

Seda

Boston, Temmuz 2020

Düzeltme : 4 Haziran 2021 - Teşekkürler Burak Gürhan!