Friday, May 8, 2015

The Signs!

Çok az kaldı ikinci kez doktora için yeterli miyim değil miyim diye bakılmasına. Aslında bu arada bir de akıl sağlığımı da kontrol etseler hiç fena olmayacak bence.

Bir makale aramak üzere sevgili(!) okulumun kütüphane web sayfasında dolanırken bakın karşıma ne çıktı:


Big brother  is watching my blog! 

P.S : Yeterlilik için kütüphanenin ( sadece bizimki olsa iyi USC'de bende ) yarısını eve taşımış olduğum doğrudur. Ama bu geri götürmeyeceğim anlamına gelmiyor. Sabrediverin birazcık. 

Bugün San Diego yağmur denen hava olayı neymiş onu hatırladı. Gerçi yağan yağmurla birikebilecek su miktarı sevgili Güney Kaliforniya'lıların ancak çimlerini sulamaya yeter ama olsun. Bir şehire yağmurun yapabileceği maksimum depresyon etkisi bu olsa gerek. Her günü yaz mevsim normallerinde yaşarken, şimdi bu sonhabar havasında çatıdan atlayan kedi ve köpekleri kim kurtaracak?

Wednesday, May 6, 2015

Bir Delinin Tramvay Günlüğü


Şimdi tramvaya binince aklıma geldi. Ben de internet olmasa da yazayım dedim. Şimdi burada tramvaya veya otobüse binerken Ankara’daki gibi muhteşem kağıtlar* yerine bir kart kullanıyorsun doldur yükle hesabı aynı doğalgaz gibi.Trenlere binerken de öyle turnike falan yok. Bir durağın başında iskele babasından hallice bişey duruyor girerken kartını ona sürtüyosun o kadar. Ama bunu yapmadan da binersin çok rahat. Zaten yapanı alkışlamak lazım öyle alakasız duruyor ki bazen. Neyse, efendim. Türkiye’de olsa böyle birşey millet beleş beleş biner. Bunlarda o zihniyette olmasın insanlar diye tutmuş eser zamanlarda kontrol yapsın diye bir görevli tayin etmişler. Dün de böyle bir kontrol oldu. Ben çıkardım cillop gibi sömestrlık geçiş kartımı gösterdim. Adam eyvallah dedi. Şaka şaka, eyvallah demedi tabii. Oh, thank you falan dedi. Yan tarafta da bir evsiz teyze oturuyordu. Ama kadın cidden enteresan bir evsiz. Misal çantasına küçük böcekler geziyor ama kadının ruju, efendime söyleyelim mini elbisesi ve kaçıkta olsa ince çorabı mevcut. Bakımlılığıyla göz dolduran, fashion weekten fırlamış bir evsiz. Ben bindiğimde uyuyordu kendisi. Anonsla uyandı başladı kart aramaya. Ariyor, arıyor, kalkıyor oturduğu yere bakıyor. Yetmez az öteye gidiyor uzaktan bakıyor. Öldürdü beni. Bitleri sıçrayacak diye ödüm kopuyor. Zaten kontrol yapan adamda hiç bunda takılmadı. Belli zaten üç kuruş paran yok! Hemen hikaye yazdı ama. Yok bu uyurken cüzdanını almışlar, siz siz olun tramvayda uyumayın diyor. He canım he diyorum içimden ben de. Yirmi dolarda vardı içinde dedi. Tabii dedim onu da bulamayanlar var. Ama bunu da içimden dedim. Zira kadının sağı solu belli olmaz. Sonra arkadan bir adam atladı. Ben sandım ki duruma müdahale edecek. Meğersem onun sorunu da ayrı. Adam telefonunu bir şekilde sessize almış. Sonra da bidaha sesini çıkartamamamış. Bana sordu. Ben de aldım elime blackberry görünümlü samsungu. Denedim birşeyler. Yok ben de başaramadım. Adam da başladı yok iphone'u varmışta gereksiz para ödüyormuymuş neymiş anlattı durdu. Geri vermiş, vermez olaymış. Vay anam dedim ne şenlikli tramvay.  
 20.08.2013


*Ben bu yazıdıyı yazdığımda Ankara’da hala otobüs kartı denen zavazingo vardı ama bu yaz geldiğimde gördüm ki Ankara artık AnkaraKart’la bambaşka (!) olmuş.

Back to the Future!

Tatataaaam! Evet ben geldim! Kendim bile inanamıyorum geldiğime... Doktora yeterliliğe çalışmamak için, şifresini unuttuğum sevgili blog'uma dönmem gerçekten gözlerimi yaşarttı. Beni takip eden üç beş tane sevgili dostum bile artık unutmuştur buranın varlığını. Ama ne olursa olsun, tertemiz bir sayfaya kelimeleri dökmeye başlamak yeniden, çok güzel!

Arada neler oldu neler bitti bunları toparlamak çok zor. Hele ki şu anki içinde buluduğum ruh haliyle imkansız. Ama uzun süredir süren tembelliğimi telafi edeceğime söz veriyorum! ( Umarım bu tutabildiğim bir söz olur )


Çok şaşırtacak bir bilgi olacak bu geçmişteki ben için ama sıkı dursun söylüyorum : Ben şuan San Diego'dayım! Nereden çıktı, burada ne işim var merak ediyor musun? Yukarıda ipucu da verdim oysa ki...Bir şey daha var, en sevdiğin filmin müziği artık senin için başka bir anlam daha ifade ediyor :) ( evet bu gülen suratı buraya koymasaydım ölürdüm)

Şimdi geçenlerde yazdığım ufak bir notu buraya ekleyip, şimdilik hoşçakal diyorum ey okuyucu! Gelecekte görüşmek dileğiyle...

"Bugün canım sıkıldı ve bloguma bir bakayım dedim. Tıpkı buyuk bir hevesle başladığım ama asla sonucunu getiremediğim milyonlarca projemden biri...Oysa ki fena da yazmıyormuşum. Illa biri gibi mi olmalıydı? Illa en iyisi mi olmalıydı sürebilmesi için? "  02.04.2015