Friday, November 18, 2011

Yaz Kış Yazar

Geçen gün orta okul lise yıllarında tutmuş olduğum kopuk günlüklerim ve özlü sözler ajandalarımın arasında bulduğum bir yazıyı buraya yazmak istedim. Çünkü bulduğum tarih, tam da yazının yazıldığı günün seneler öncesine aitti. Üniversitede çok sevdiğim bir arkadaşımın doğum günü için yazmış olduğum bir yazı bu. Şuan kendisiyle görüşmüyoruz, hayır küs değiliz, ama her küs olmayan arkadaş görüşüyor önermesi doğru bir önerme değildir her zaman.

Ben yazıyı severek okudum,o zamanlar ki eğlenceli(!) ve toy uslubuma bakıp böyle şeyler de yazabiliyormuşum bir zamanlar dedim. O zaman buraya da yazayım da tam olsun! Baktıkça büyüğüme şükrederim:)


"İlk defa yazmıyorum ama ilk defa yazdıklarım okunuyor. Bu yüzden içsel bir RTÜK ile karşı karşıyayım. Öyle her önüne gelene içini dökemez insan. Dökse de dökemez, dökmemeli de. Neden? Çünkü ileride aleyhine dedil olarak kullanılabilecek herşey sende kalmalıdır ki delil olarak kullanılmasın. İyisi mi bu gerzekvari geyiği bir yanda kızartalım, asıl meseleye zıplayalım. Ben doğum günlerini hiç sevmem çünkü yaz çocuğuyum. Hayatım yazmakla geçmiyor Allah'tan. Ama doğum günlerine karşı hep buruk bir sızım vardır, var olacaktır. Hayatta beklentilerin karşılanmamasından daha kötü bir şey varsa o da beklentiyi beklemektir. Nedir bu hemen açıklayayım. Herkesin doğum gününü kutlayıp, binbir süprizler artı hediyeler hazırlamak ve sonucunda sıra sizinkine geldiğinde yaz tatili dolayısıyla kar tatiline maruz kalmak! Bu yüzden sinirsel bir kıskançlıkla yaklaşırım doğum günü tam da okula rastlayanlara. Gerçi burada dili geçmiş zaman kullanmaya başlamanın geldi de geçiyor vakti. Çünkü yaşı Kemal'e eripte Kemal ile hala tanışamamiş bir genç kızın bundan daha önemli saplantıları olmalı günümüzde değil mi? BBG yerine Avrupa Film Festivali'ni izlemeli, okşa okşa veya what it means yerine ağzında buram buram Anadolu'mun Jazz'ı olmalı. Nedir doğum günlerini bu kadar çekilmez yapan hemen söyleyeyim örtmenim, kaç yaşında olduğunu yeniden hesaplamaya çalışmak ve bu sorunun cevabını hiçbir zaman tam olarak bulamamak. Ya bir fazla ya bir eksiktir. Bu bir yaklaşık sonuç herkese göre değişir, izafidir. O yüzden asla bir yaşta olamazsınız. Handikap her geçen sene daha beter kolonileşir ve artık canınız fena halde sıkılır bu hesabı yapanlara. Oysa her kadın 40'ında menapoza girmez. Bazıları daha bile erken girebilir. Sizin doğdunuz gün neden bu kadar önemlidir? İyiki doğdun aman ne iyi ettin de doğdun, bak senin genler iyiki mayoz geçirdi biz de mutlu mutlu yaşıyoruz. Annelerin doğum esnasında yaşadıkları çileyi her sene üzerinde mumlar olan bir pastaya kutlamak zorunda oluşu hiçbir ileri zekalı doğum günü manyağının aklına gelmez ne yazık ki.İddia ediyorum hayatında ilk defa böyle bir hediye alıyorsun ve yine iddia ediyorum hayatında bir daha böyle bir hediye alamazsın. Ben de almam zaten:) Eee, güzelim sevgi emektir, bir dükkana girip bir bez parçasına para saymak değil!"

Not: Tesellim Ayşenur bu hediyeyi beğenmişti.

No comments:

Post a Comment