“Birbirimizin geçmişine sahip olamayız, Jan Olav. Birlikte
bir geleceğimiz olacak mı, soru bu.”
Page
94
“Benim için bu dünya her zaman
büyülü bir dünya oldu, ben daha küçükken de bu böyleydi, Oslo’nun sokaklarında
Portakal Kız’ı aramaya başlamadan çok önce. Bu duyguyu basit kelimelerle
anlatmak çok zor, bu dünyayı tabiat kanunları, evrim teorisi, atomlar, DNA
molekülleri, biyokimya ve sinir hücreleriyle ilgili tüm bu modern tantanalar
olmadan önce hayal et- evet, hatta bu yerküre daha dönmeden, daha uzayda bir
“gezegene” indirgenmeden ve daha gururlu insan vücudu; kalp, akciğer,
böbrekler, karaciğer, beyin, kan dolaşımı, kaslar, mide ve bağırsaklarla
bölünmeden.İnsanın bir insan olduğu, yani tam ve gururlu bir insan olduğu
zamanlardan bahsediyorum, daha fazla veya daha az değil. O zaman dünya sadece
kıvılcım saçan bir maceraydı.”
Dünyaya bak Georg, fazlasıyla
fizik ve kimya ineklemeden önce dünyaya bak.
Page 114
“Sakın doğanın bir mucize olmadığını iddia
etme. Sakın bana dünyanın bir masal olmadığını anlatma. Bunu kabul etmeyen,
belki masal sonuna yaklaştığında anlayacaktır ancak.Çünkü o zaman at
gözlüklerimizi çıkarmak için son bir imkanımız oluyor, o zaman vedalaştığımız
ve onu terk etmek zorunda olduğumuz bu mucizeye kendimizi feda etmek için son
bir imkan.
Burada anlatmaya çalıştığımı
anlıyor musun acaba Georg? Kimse herhangi bir zamanda Eukleides’in
geometrisinden veya elementlerin periyodik sisteminden gözyaşları içinde
ayrılmamıştır. Kimse internetten veya çarpım tablosundan ayrıldığı için
gözyaşını bastırmaz. Veda ettiğimiz, bir dünya, bir hayat, masallar ve macera.
Ve sonra ayrıca gerçekten sevdiğimiz az sayıda insanla vedalaşmak zorundayız.
Page 115
“Düşün ki, herhangi bir zaman,
milyarlarca yıl önce her şey yaratılırken, bu masalın eşiğinde dursaydın ve
senin günün birinde bu gezegendeki bir hayata doğmak isteyip istememeyi seçme
şansın olsaydı. Ne zaman yaşayacağını bilmeyecektin ve burada ne kadar
kalabileceğini bilmeyecektin, ama ne olursa olsun kısa bir süreden
bahsedilecekti. Eğer günün birinde dünyaya gelmeyi seçecek olursan, sadece
bizim dediğimiz gibi zaman olgunlaşınca veya “ zaman dürülünce”, onu ve
üzerindeki her şeyi tekrar terk etmek zorunda kalacağını bilecektin. Belki bu
sana büyük bir acı verecekti, çünkü birçok insan bu büyük masaldaki hayatı o
kadar harika bulur ki sadece herhangi bir zaman bunun son bulacağını
düşündüklerinde bile gözleri yaşarır. Burada her şey o kadar iyi olabilir ki
günün birinde artık başka günlerin gelmeyeceğini düşünmek korkunç acı verir.”
“...Yüz binler veya yüz
milyonlarca yıl sonra, kısa veya uzun, bu dünyadaki bir hayatı seçer miydin?”
“Ya da kuralları kabul edemeyeceğin için bu
oyuna katılmayı reddeder miydin?”
Page
124
“Bazen biz insanlar için
sevdiğimiz bir şeyi kaybetmek ona hiçbir zaman sahip olamamaktan daha kötüdür.” Page 125
HAYATI SEÇEN ÖLÜMÜDE SEÇER.